İstanbul'da yaşayan Mehmet Göçer, göğüs ağrısı ve nefes darlığı şikayetleri başlayınca en yakın hastaneye başvurdu. Göçer, hastanede sıra beklerken bir anda yere yığıldı. Hastanede kalması sayesinde gencin kalp krizi geçirdiği anlaşıldı ve duran kalbine 30 dakika boyunca kalp masajı yapıldı. Kalbi tekrar atmaya başlayan ancak bilinci kapalı ve solunum cihazına bağlı olan Göçer, başka bir hastaneye nakledildi.
“EVE YAKALANIRSA ÖLÜM ŞANSI YÜZDE 100'E YAKINDI”
Bundan sonraki süreç Doç. Prof. Dr. Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Savaş Sarıkaya şunları anlattı:
“Hasta geldiğinde bilinci kapalıydı ve entübe edilmişti. Hastamızın kalbindeki ana arterde tıkanıklık tespit ederek onu anjiyo ünitesine aldık. Kalp damarını balon ve stentle çok ani ve hızlı bir şekilde açtık. Bu hastaların yüzde 60-70'i ölüyor ve neredeyse yüzde 100'ü hastanede değil evde olsalar bile ölüyor. Genç hastalarda ölüm oranı daha yüksektir. Gençlerde teminat dediğimiz kalbe kök salmış damarlar gelişmediğinden yaşlıların aksine bu damarlar aniden tıkanır ve kalbin kendini koruma mekanizmaları ön planda olmaz. Bu nedenle vakalar ölümle sonuçlanabilmektedir. Bu hastamız çok şanslı. “Hem hastaneye kaldırılma hem de hastane ekibinin mükemmel yönetimi ve sonraki deneme sayesinde hayatta ve iyi durumda.”
“BEYİN 32-33 DERECEYE Soğudu”
Tedavinin bir sonraki aşamasını anlatan Erişkin Yoğun Bakım Uzmanı ve Anestezi Uzmanı Uğur Altan Işık, uzun süre kalbi duran Mehmet Göçer'de beyin hasarı ve çoklu organ yetmezliğinin başladığını belirterek, şunları söyledi: “Bu hasta geldiğinde durumu ağırdı. Bizim için ciddi beyin ödemi oluştu. Karaciğer enzimleri normal değerlerin 20 katıydı ve bunun için bir hipotermi protokolümüz başlamıştı. Cihazda beyin 72 saat boyunca soğutuluyor ve daha sonra kademeli olarak ısıtılıp kademeli olarak ısıtıldıktan sonra tekrar uyandırılıyor” dedi.
“Bu hastadan beklentilerimiz biraz korkutucuydu, zorlu bir sürece hazırlandık” diyen Işık, şöyle devam etti: “Bu tedavinin ardından hastayı solunum cihazından çıkarmayı başardık. Beyin ödemi olmasına rağmen 4. günde bilinci açıldı. Karaciğer ve böbrek yetmezliği durumu hızla geriledi. Şu anda tedaviyle karaciğer, böbrek ve beynin fonksiyonları iyiye gidiyor. Bu rutin bir uygulama değildir. Hipotermi protokolü için hazır bu tür cihazlarımız var. Bekleme sürelerimiz daha kısa. “Bazı merkezler uyguluyor ama rutin değil” dedi.
“BEYİN HASARLARINI ÖNLEMEK İÇİN HEMEN HASTANEYE GİTMEK ZORUNDASINIZ”
Bu durumlarda sakatlık, sekel, yatalaklık gibi ciddi beyin hasarlarının oluştuğunu belirten Işık, şöyle konuştu: “Bu hastalarda beyin soğutmanın asıl amacı beyindeki hasarı en aza indirmektir. Belki sıfıra indiremeyiz ama oldukça azaltabiliriz. Böyle bir kalp krizi şüphesi durumunda derhal hastaneye başvurulması ve hipotermi protokolünün 4-6 saat gibi erken bir aşamada başlatılması çok önemlidir. “Bu hastaya 4. saatte hipotermi uyguladık ve iyi bir sonuç aldı.”
“KALBİMİN KLİMA ŞOKU OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜM”
Üç gün entübe kalan ve 6. günde yoğun bakımdan çıkan Mehmet Göçer, hatırladığı kadarıyla yaşadıklarını şöyle anlattı: “23 Temmuz'da kalp sıkışması nedeniyle hastaneye gittim. Hatırlamıyorum ama buraya ambulansla transfer edildim. Burada hemşireler ve doktorlar çok yardımcı oldular. Savaş doktorumuz stent taktı. Kalp krizi geçiriyordum, bilmiyordum. Klima arızası olduğunu düşündüm. 72 saat uyudum. Şimdi iyiyim. “Bundan sonraki hayatımda sağlığıma daha dikkatli olacağım.”
KALP İNTİHARLARI GENÇ YAŞTA NEDEN ARTIYOR?
Doçent. Savaş Sarıkaya, genç yaşta kalp krizi vakalarının giderek arttığını, bunun en önemli nedenlerinin sigara, düzensiz ve sağlıksız beslenme, hareketsizlik, uykusuzluk, stres ve obezite olduğunu söyledi. Sarıkaya, şunları söyledi: “Aileden geçen şeker hastalığı ve tansiyon da kalp krizi riskini artırıyor. En yaygın nedenler düzensiz beslenme, yetersiz fiziksel aktivite ve sigaradır. Sigara içenler sıklıkla Kovid-19 aşılarını suçlama eğiliminde. Ancak bilimsel çalışmalarda aşıların kalp krizi riskini artırdığına dair bir kanıt bulunmuyor. Günde 10-15 anjiyo yapıyoruz ve sık sık kalp krizi geçiriyoruz. Şu ana kadar aşıya bağlı bir kalp krizi görmedik. “Kalp krizi vakalarının çoğu sigara içenlerden kaynaklanıyor” dedi. (İHA)