AB ile Türkiye arasında imzalanan göç anlaşmasının 7. yılında Hollanda’ya suçlama

Uluslararası Af Örgütü, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanan göç anlaşmasının mimarlarından biri olan Hollanda’nın Yunanistan’daki mülteci kamplarındaki insan hakları ihlallerinden sorumlu olduğunu söyledi. Çocuk hakları alanında çalışan Defence For Children ve mültecilere tıbbi ve psikososyal destek sağlayan Stichting Bootvluchteling, Uluslararası Af Örgütü, mültecilerin önlenebilir zararlara ve yapısal hak ihlallerine maruz kaldığını açıkladı.

Tek tek Üye Devletler sorumludur, AB değil.

Af Örgütü ile birlikte hareket eden Hollandalı sivil toplum kuruluşları, 2017’de Avrupa Birliği Avrupa Adalet Divanı’nın Türkiye ile anlaşmanın AB tarafından değil, bireysel üye devletler tarafından yapıldığına karar verdiğine ve dolayısıyla AB’nin Dagmar yapabileceğine dikkat çekti. Uluslararası Af Örgütü’nün Hollanda şubesi başkanı Oudshoorn, Hollanda devletini ortak sorumluluğa sahip bir üye devlet olarak sorumlu tutmak için adım attığını açıkladı: “Hükümetimiz, sivil toplum kuruluşlarının AB-Türkiye anlaşmasının bozulacağına dair uyarılarıyla bunu öngörebilirdi.” Uluslararası Af Örgütü de 2016 yılında hükümeti anlaşmanın tarihi bir hata olacağı konusunda uyardı. Başbakanımız da dahil olmak üzere birçok siyasetçinin AB-Türkiye göçü konusundaki anlaşmadan hâlâ gurur duyması endişe verici” dedi. . Yunanistan’ın işlevsiz bir iltica sistemine sahip olduğunu iddia eden örgüt, uygulamada anlaşmanın mülteci ve sığınmacıların Yunan adalarında uzun süre çok kötü koşullarda mahsur kalmasına neden olduğunu, buna Avrupa ülkelerinin bir kısmından Suriyeli bir mültecinin kabul edilmesi de dahil olduğunu savundu. Her Suriyeli Türkiye’ye döndü. Uygulamada, bu yeniden yerleşim anlaşması sonuç vermedi. 2016’dan bu yana binlerce mülteci ve sığınmacı, Yunan adalarında aşağılayıcı koşullarda mahsur kaldı. Aşırı kalabalık, eğitim ve öğretim eksikliği, sağlık ve sanitasyon tesisleri, aşırı uzun iltica prosedürleri, yapısal riskler, fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalma ve yeterli gıda eksikliği son yıllarda yaygın olan durumlar arasındadır. Buna rağmen anlaşma her yıl yürürlükte kalmaya devam ediyor” denildi.

Yoruma kapalı.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More

Privacy & Cookies Policy