Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) cumartesi sona eren 20. kongresinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in “merkezi görevi” bir kez daha teyit edildi.ÇKP’nin 1921’de kurulmasından bu yana 20.’si düzenlenen kurultay, Çin’in tekrarlanan sokağa çıkma yasakları ve Batı ile yaşamış olduğu diplomatik gerilimler sebebiyle yavaşlayan büyümesinin gölgesinde gerçekleştirildi. Geçtiğimiz hafta süresince, çeşitli parti organları tarafınca seçilen ortalama 2 bin 300 delege, dünyanın en büyük ikinci ekonomisini tekrardan şekillendirmek ve ülkenin gelecekteki yönünü belirlemek suretiyle partinin liderlik ekibini kapalı kapılar ardında seçmek için bir araya geldi.Partinin bir tür iç “parlamentosu” olan Merkez Komite’nin üyelerinin de açıklanmış olduğu kongrede aralarında Başbakan Li Keqiang’ın da bulunmuş olduğu ÇKP’nin dört mühim isminin bulunmaması dikkati çekti. Bu bölgelere Şi’ye “oldukca yakın” adların atanacağı belirtilirken başbakanlık pozisyonuna parti içindeki en liberal seslerden biri olarak kabul edilen Wang Yang’ın getirileceği sanılıyor. AFP’nin hesaplamalarına gore yeni Merkez Komite’nin üyelerinin 2017’ye kıyasla yüzde 65 değişti. 205 kişiden oluşacak yeni komitede bir tek 11 hanım vazife alacak. Pazar günü bir araya gelecek komite üyeleri ÇKP’nin karar alma organı Politbüro’nun 25 üyesinin yanı sıra Sürekli Komite’nin de 7 üyesini atayacak. Sürekli Komite ülkede “gücü elinde tutan” kurum olarak görülüyor.
Şi’nin üçüncü periyodu güvence altına alındı
Uzmanlara gore Sürekli Komite’nin üyeleri Şi’ye “sadık şahsiyetlerden” oluşacak. En yüksek pozisyonlardaki birçok ismin görevine son verilmesi de Şi’nin potansiyel bir halefinin komitede bulunmayacağını işaret ediyor. Şi’nin ÇKP Genel Sekreteri olarak atanmasına kati gözüyle bakılması da mart ayında 5 senelik üçüncü vazife süresine başlamış olacak Şi’nin yaşam boyu iktidarda kalacağına dair ihtimali kuvvetlendiriyor. Şi bu hedefle 2018’de anayasa değişikliğine gitmiş, devlet başkanlarının en fazla iki kez seçilmesine müsaade eden maddeyi kaldırmıştı.Buna paralel olarak cumartesi günü Komünist Parti, tüzüğüne “Yoldaş Şi Cinping’in merkezi görevi” ifadesini oybirliği ile kabul ederek ekledi. Bu adım Şi’nin ülke ve parti içindeki enerjisini daha da pekiştirmesini sağlayacak.
Tayvan problemi
Şi Cinping 2012 sonunda iktidara geldiğinden beri rejimin kuvvetlenmesine öncülük etti. Hem parti başkanı hem ordu başkomutanı hem de devlet başkanı olan önder, kongrenin açılışında yapmış olduğu konuşmada politikalarının devamlılığını savunmuştu.Kongreden onay alması dolayısıyla “sıfır Covid” politikasını ve siyasal baskısını artırarak sürdüreceği tahmin ediliyor. Uzmanlar, dış politikada da Şi’nin seleflerinin aksine “agresif” bir siyaset sürdüreceğini öngörüyor. Mesela Tayvan mevzusunda ÇKP ilk kez tüzüğünde değişikliğe giderek 23 milyon sözü geçen adanın bağımsızlığına “karşı” olduğuna dair hususi bir atıfta bulunma sonucu verdi.Bu, ABD ile gerilimin daha da artması anlamına gelebilir.
Yoruma kapalı.