Georgia Meloni, hükümet programını açıkladı: Faşizme sempati duymadım; İtalya, Avrupa’nın parçası

İtalya’nın yeni Başbakanı Giorgia Meloni, hükümet programını deklare etti. Aşırı sağcı İtalya’nın Kardeşleri Partisinin lideri Meloni, parlamentoda yapmış olduğu konuşmada faşizmi reddederken, Avrupa Birliği’ne desteğini beyan etti. 45 yaşındaki önder, “İtalya tamamen Avrupa ve Batı dünyasının bir parçasıdır. Ukrayna’yı desteklemede NATO’nun güvenilir bir ortağı olmaya devam edeceği” mesajını verdi. Geçtiğimiz cumartesi günü İtalya’nın ilk hanım başbakanı olarak yemin eden Meloni, ülkesinin faşist geçmişiyle herhangi bir bağlantıya karşı çıkarak “faşizm de dahil olmak suretiyle demokratik olmayan rejimlere asla sempati yada yakınlık hissetmediğini” söylemiş oldu.NATO ve Avrupa Birliği’nin kurucu üyelerinden İtalya’da Avrupa şüpheci, popülist bir hükümet olasılığı Brüksel’de endişelere yol açsa da, AB liderleri, Meloni’ye desteklerini deklare etti. Meloni, Euro Bölgesi’nin en büyük üçüncü ekonomisinde işletmelerin ve hanehalklarının artan fiyatlar ile başa çıkmasına destek olmak için mevcut önlemleri güçlendireceği sözü verdi. Rusya yönetimine de bildiri gönderen İtalya Başbakanı, “Putin’in enerji şantajına” boyun eğmeyeceğini altını çizdi. Silvio Berlusconi’nin Forza Italia partisi ve Matteo Salvini’nin aşırı sağ Ligi ile koalisyon kuran Meloni’nin hükümetinin meclisin iki kanadının da onayını alması planlanıyor.Ülkede 25 Eylül’deki genel seçimlerden zaferle çıkan sağ ittifakın Meloni liderliğinde kurduğu sağ koalisyon hükümeti, bugün parlamentonun alt kanadı Temsilciler Meclisinde, yarın da üst kanat Senatoda güvenoyu arayacak.Hükümet olarak derhal 2023 bütçesi üstünde çalışmaya başladıklarını aktaran Meloni, “Ekonomik durum, (İkinci Dünya Savaşı) cenk sonrası dönemden bu yana en zor dönemden geçiyor. 2023 resesyon yılı olacak.” dedi.

“1938’deki ırkçı yasalar, tarihimizin en düşük seviyesidir”

İtalya’nın 1922-1943 yıllarındaki faşist döneme ve faşist önder Benito Mussolini’ye sempati duymakla eleştirilen Meloni, hükümet programını açıklamış olduğu konuşmada bu mevzuya da yer verdi: “1938’deki ırkçı yasalar, tarihimizin en düşük seviyesidir. Bunu, halkımızı sonsuza dek damgalayacak bir utanç olarak gördüm. Özgürlük ve demokrasi, kendimi daima içinde gördüğüm uygar Avrupa uygarlığının ayırt edici unsurlarıdır. Bu yüzden anti demokratik rejimlere karşı hiçbir süre sempati ve yakınlık hissetmedim. Faşizm dahil hiçbir rejime…”Meloni, hükümet olarak vatandaşların ve işletmelerin hiçbir hakkını sınırlamayacaklarını, sivil hakların, kürtajın da buna dahil bulunduğunu altını çizdi.

“Kansere dönüşen mafya sorunuyla yüzleşeceğiz”

Başbakan Meloni, hükümetinin, her türlü ayrımcılık,ırkçılık, anti-semitizmle savaşım edeceğini, ülkenin “kansere dönüşen mafya sorunuyla” da başları dik şekilde yüzleşeceklerini aktardı.İtalya’nın da her egemen ülke benzer biçimde yasa dışı kaçak göçe açık olmadığının altını çizen Meloni, “Savaşlardan, zulümlerden kaçanların sığınma hakkı tartışılmıyor fakat İtalya’ya kimin gireceğini kaçakçılar belirleyemez.” dedi.

Vergi barışı

Başbakan, zor durumdaki vatandaşların ve KOBİ’lerin vergi durumlarını düzene sokmalarına izin verecek şekilde vergi barışı önermeye hazır olduklarını kaydetti.Yüksek enerji maliyetleri sorununa da değinen Başbakan Meloni, “Önceliğimizi, yüksek enerji maliyetleriyle karşı karşıya kalan aile ve işletmeleri destekleyecek tedbirlerin güçlendirilmesine vereceğiz. Enerji krizi, 2023 bütçesinde isteyeceğimiz öteki önlemleri ertelemeye zorlayacak.” diye konuştu.Meloni, İtalya’nın kıyısı bulunmuş olduğu denizlerde de faydalanmaları ihtiyaç duyulan gaz sahaları olduğuna dikkati çekerek, buralara yönelmeleri gerektiğine işaret etti.

AB ile ilişkiler

AB ile ilişkilere ilişkin Meloni, “İtalya, tamamen Batı’nın ve onun ittifak sistemlerinin bir parçasıdır. Avrupa Birliğinin (AB) ve Atlantik İttifakının kurucusu (NATO), G7’nin üyesi ve Yunanistan ile Batı medeniyetinin ve onun değerler sisteminin beşiğidir.” değerlendirmesini yapmış oldu.Meloni, şöyleki devam etti: “AB kurumlarında, sesimizi büyük kurucu bir millete yakışır, yüksek şekilde duyuracağız. Bunu, son haftalarda duyduğumuz suretiyle Avrupa entegrasyonunu yavaşlatmak yada sabote etmek için değil, aksine Avrupa’nın krizlere ve dış tehditlere cevap vermede, vatandaşlara ve işletmelere daha yakın olmasına katkıda bulunmak suretiyle yapacağız.”AB ile yürürlükte olan taahhütlerine uyacaklarını, sadece bütçe de olmak suretiyle işlemeyen noktalara dair katkı vereceklerini dile getiren Meloni, “Bir tek taahhütlerine uyan bir İtalya, Avrupa ve Batı’da internasyonal krizlerin getirmiş olduğu yüklerin daha dengeli bir halde paylaşılmasını talep etme yetkisine haiz olabilir.” diye konuştu.

“Ukrayna’ya destek sürecek”

Başbakan Meloni, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik başlatmış olduğu muharebeye değinerek, “Ukrayna’nın ulusal egemenliğinin ve bütünlüğünün ihlal edilmesini, bu saldırgan savaşı kabul edemeyiz. Bu bununla birlikte ulusal çıkarlarımızı savunmanın en iyi yolu.” dedi. Meloni, Ukrayna halkına destekten başlayarak, İtalya’nın Şimal Atlantik Antlaşması Örgütünün (NATO) güvenilir bir ortağı olmaya devam edeceğini beyan etti.

Başkanlık sistemi önerisi

Meloni, reformlar mevzusunda İtalya’nın karar verici bir demokrasiye geçmesi icap ettiğini savunarak, “İtalya’nın, istikrarı güvence eden ve halkın egemenliğini tekrardan merkezine alan başkanlık sistemi anlamında bir anayasa reformuna ihtiyacı olduğuna kuvvetli şekilde inanıyoruz.” yorumunu yapmış oldu.Başbakan Meloni, başkanlık sistemi mevzusunda mümkün olan en iyi ve en oldukca paylaşılan reformu bulmak için, parlamentodaki tüm siyasal partilerle bunu tartışmak istediklerini belirterek, “Sadece ön yargılı karşıcılık karşısında İtalya’da düzeltim yapmaktan vazgeçmeyeceğimiz açık. Bu hususta İtalyanlar tarafınca bizlere verilen yetkiye gore ilerleyeceğiz.” dedi.Meloni, “Geçmişte daha ilkin merkez soldan da geniş şekilde kabul gören Fransız modeli üstündeki yarı başkanlık fikrinden adım atmak istiyoruz, sadece başka çözümlere de açığız.” şeklinde konuştu.

Düzensiz göçle savaşım

Giorgia Meloni, hükümet olarak niyetlerinin düzensiz göçle savaşım bulunduğunu aktarırken, “Denizde bir ablukadan söz etmemi istemiyorsanız şöyleki belirteyim: AB’nin Sophia Misyonu’nun üçüncü aşamasında öngörülen fakat asla uygulamaya konulmayan Şimal Afrika’dan gemilerin kalkışının engellenmesini içeren orijinal önerisine geri dönmesi niyetindeyiz.” ifadelerini kullandı.