İmamoğlu hakkında hapis kararı: Görevine devam edebilecek mi? Cumhurbaşkanı adayı olabilir mi?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu YSK üyelerine hakaret suçundan 2 yıl 7 hapse mahkum oldu ve mahkeme İmamoğlu hakkında siyasal yasak istedi.Peki Ekrem İmamoğlu yasal olarak belediye başkanlığına devam edebilecek mi? Ya da İmamoğlu, cumhurbaşkanı adayı olabilecek mi ? Bundan sonraki yasal süreç iyi mi işleyecek ?Ilk olarak İmamoğlu’nun avukatları bu karara itiraz ederek, sonucu İstanbul Bölge Adalet sarayı Mahkemesi nezdinde istinafa taşıyacak. Eğer Bölge Adalet sarayı Mahkemesi, İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararını yerinde bulursa sonrasında İmamoğlu sonucu Yargıtay’a taşıyacak.İmamoğlu’nun belediye başkanlığı da Yargıtay’dan çıkacak karara bağlı sadece bu tarihe kadar görevine devam edebilecek.Eğer muhteşem koşullarla süreç hızlandırılmazsa kararın onanmasının seçimlerden sonraya kalacağı tahmin ediliyor ve bu da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olabileceği anlamına geliyor.Euronews’in sorularını yanıtlayan Marmara Üniversitesi’den Anayasa Hukukçusu Doç.Dr. Tolga Şirin Anayasa’nın 101. ve 76. maddesini hatırlatıyor. 

”Kararın kesinleşmesi durumunda Ekrem İmamoğlu aday olması imkansız”

Ve kararın kesinleşmesi halinde Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olamayacağını ifade ediyor.”Anayasa’nın 101’nci maddesine gore Cumhurbaşkanı adaylarının “milletvekili seçilme yeterliliğine haiz” olması gerekir. Gene Anayasa’nın 76’ncı maddesine gore: “taksirli suçlar hariç toplam bir yıl yada daha çok hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar” milletvekili seçilemezler. Bu hükümler ışığında denilebilir ki kararın kesinleşmesi durumunda Ekrem İmamoğlu aday olması imkansız.”Anayasa Hukukçusu Doç.Dr. Tolga Şirin, İmamoğlu’nun cezasının kesinleşmesi durumunda belediyedeki görevine devam edemeyeceğini ve bu durumda da Belediye Meclisinin bir başkan seçmesi icap ettiğini dile getiriyor.Belediye Meclisinin bir başkan seçememesi halinde ise kanunen İçişleri Bakanının bir görevlendirme yapacağını belirtiyor._”Bu bir yıldan fazla ceza hükmü bulunmaması koşulu, 2972 sayılı Kanun’un 9’ncu maddesi uyarınca belediye başkanlığı de ilgilendiriyor olduğundan, kararın kesinleşmesi hâlinde başkanlıkta da bir boşalma söz mevzusu olacaktır.__Olayda bir terör suçu olmadığı için bildiğimiz “kayyım ataması” usulü uygulanmaz. _Boşalma durumunda Belediye Kanunu devreye girer. Bu kanun (md. 45) uyarınca Belediye Meclisinin bir başkan seçmesi gerekecektir. Eğer Meclis bir seçim yapamazsa Kanun (md. 46) İçişleri Bakanının bir görevlendirme yapmasını öngörür.”Marmara Üniversitesi’den Anayasa Hukukçusu Doç.Dr. Tolga Şirin’e gore tüm bu süreçte kararın ne süre kesinleşeceği tehlikeli sonuç önemde.”Karar TCK md. 125/3’ten verildiği için CMK md. 286/3/(a) uyarınca ilkin istinaf yoluna sonrasında temyize tabidir. Öte taraftan AYM’nin de bu sürece müdahale olasılığı vardır. Olağan hukuk uygulamasında bu kesinleşme aşamalarının seçime kadar tamamlanması mümkün değildir. “Olağan hukuk uygulaması” teriminin ise bu vakada geçerli olmadığı kanaatindeyim…”Avukat Dr. Rezan Epözdemir, sürecin süratli işletileceğine dair meydana getirilen yorumlara tepki gösteriyor. Avukat Epözdemir, ‘’Hukuk devletinde kişiye hususi uygulama yapılamaz’’ diyor.‘’Öteki dosyalar ne ise bu dosya da olağan zamanda işlenecektir, olağandışı duyarlılık gösterip bu dosyayı öne almak oldukça doğru olmaz. Kamu önünde yargının saygınlığı tartışılır hale gelir. Kamu vicdanını da rahatsız eder. İki yılda gelir bu karar ve iki senenin altındaki her süre bana gore bu dosyaya olağandışı müdahaleyi gösterir.’’Avukat Dr. Rezan Epözdemir, işlemesi ihtiyaç duyulan hukuki süreci de şu sözlerle konu alıyor :‘’ Bu kararla ilkin istinaf incelemesi söz mevzusu olacaktır. Sanık müdafileri istinaf sürecine başvuracaktır. Normalde beş senenin altında bir mahkumiyet hükmü var. Burada düşünce ve ifade kapsamında işlenen bir kabahat olduğundan Yargıtay’da da temyiz yolu açıldı. Ve bu durumda Yargıtay incelemesi de söz konucu olacak. İstinaf Mahkemesi karara hukuken uygundur diyip red sonucu verirse Yargıtay’da temyiz incelemesinde bu karar hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz değildir, hukuka uygundur der ve karar şeklen kesinleşirse bu durumda İmamoğlu için siyasal yasak söz mevzusu olur. Onun haricinde Sayın İmamoğlu açısından herhangi bir siyasal yasak bulunmuyor. Cezanın infazı da söz mevzusu değildir, yerleşik yargı uygulamalarına bakarsak bu süreç ortalama iki yılı bulacaktır. Doğrusu iki yıldan ilkin bu karar gelmez. ‘’

Yoruma kapalı.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More

Privacy & Cookies Policy